"14.11. "14.11. "14.11. "14.11. "14.11. "14.11. "14.11. "14.11.
"14.11.2008 Günü Kanal 7 televizyonu İskele Sancak Programı"nda yayınlanan görüntüde, şüphelinin 1992 yılında Almanya'da Terör Örgütü PKK'nm düzenlediği bir festivalde, stadyumda toplanmış yüzlerce kişinin önünde yaptığı konuşmada; "Bugün diyorum. Dünyada en güzel baş Kürt başıdır. Çünkü Kürt başını kaldırıyor. Her yerde bunu söylüyorum. Şu anda sevgili dostlarım; Mezopotamyah olduğum için, Anadolulu olduğum için, Orta Asyalı olduğum için gurur duyuyorum. Selam başkaldıran Kürde. Selam Kürdistan dağlarına.. Selam Kürdistan dağlarındaki kardeşlerime. Selam Kardeşime " gibi kelimeler kullandığı, PKK terör örgütü üyeleri ve elebaşı Abdullah ÖCALAN'ı selamladığı, örgütü ve üyelerini övdüğünün görüldüğü hatırlatılarak, PKK terör örgütünü övmesinin nedeni sorulduğunda; Bu televizyonların kendisi ile ilgili yaptıkları bir kampanyanın yansıması olduğunu, bu tür konuşmaları yaptığı zamanın 1992 yılı olduğunu, bu dönemde Kürtlerin birçok taleplerde bulunduklarını ve baş kaldırdıklarını, Türk halkının ise başını eğmiş vaziyette olduğunu, kendisinin de başını kaldıran insanları sevdiği için "Selam Kürdistan dağlarını, selam başını kaldıran Kürt kardeşime" diye konuşmalar yaptığını, ancak burada Abdullah ÖCALAN'ın aklına hiç gelmediğini ve onu kastetmediğini, PKK Terör Örgütünü de kastetmediğini, o dönem içerisinde Almanya'da bir festival düzenlendiğini ancak ne festivali olduğunu bilmediğini, o dönemin siyası partisi olan HEP yöneticilerinin kendisini davet ettiğini, bunun üzerine stadyumda konuşma yaptığını beyan etmiştir.
" Reosta Operasyonu, bilimsel literatürlerde "Sabetaycılık" adıyla anılan gizli/etnik/dini/ideolojik cemaat iskeletinin röntgeni gözler önüne serilmektedir. Bu çalışma alışılagelmiş araştırma/analiz veya biyografik istihbarat raporu özelliklerinin dar çerçevesi içinde kalmayıp, günün gelişen koşullarına paralel olarak, "gizli/etnik/dini/ideolojik cemaaf'in kontrol altına alınması, Cumhuriyet Devrimleri ve Ulusal Çıkarlar doğrultusunda yarar sağlanabilmesinin mümkün kılınmasını amaçlayan, operasyonel projelendirme çalışmasıdır. Kemalist Cumhuriyet Devrimi'nin fundamentalizm, etnik ayrılıkçılık, Alevi-Sünni gelişmeleri, Türkiye-Yunanistan ve Türkiye-İsrail ilişkileri ve globalleşme/yenidünya düzeni oluşumları çerçevesinde; "Reosta Operasyonu" ile gizli/etnik/ideolojik Sabetay Cemaati'nden yararlanılması pratikte olumlu açılımlar sağlayacağı görüşüne varılmıştır. Görüşümüzün nedenlerine daha sonraki bölümlerde yer verilmektedir. Reosta Operasyonu Projesinin hazırlanmasında açık/gizli kaynaklardan yararlanıldığı gibi, Sabetay cemaati üyeleri ile de temasa geçilmiş ve doğrudan kendilerinden de bilgi alınmıştır. Türkiyeli etnik unsurlar içinde, gizliliklerini 300 yıldır korumayı başaran yalnızca Sabetaycılar olmuştur. Her gün aramızda bizlerden hiçbir değişik özellikleri yokmuşçasına yaşayan, dini inançları, dilleri ve gelenekleri bakımından görünürde hiçbir farklılık göstermeyen bir grup insanın gerçekte gizli/etnik/dinsel/ideolojik bir cemaatin üyeleri oldukları, yalnızca içsel mekânlarında kendilerine özgü mistik bir yapı üç asırdır büyük bir titizlikle korunmuş ve yaşatılmıştır. Tüm bunların yamsıra, Cumhuriyet Devrimi içinde yer alışları ve Türkiye'nin özellikle ticaret ve kültürel alanlarında en önemli noktalarda bulunuşları ile toplumsal, ideolojik, siyasal, ekonomik, kültürel ve iletişim yapılanmalarındaki önemli etkinlikleri ile üstlendikleri rollerin çok ciddi etkilere yol açtığı gözlenmiştir." Şeklinde başlayan 30 sayfalık örgütsel içerikli dokümanın sonuç kısmında,.... " REOSTA OPERASYONU, Yukarıda özet olarak ele alınan gelişmeler göstermektedir ki; gizli/etnik/dini/ideolojik bir cemaat olan Sabetaycılık, gerektiği biçimde dikkate alınarak değerlendirilmemiş ve cemaat kendi çıkarları doğrultusunda gelişme göstererek güçlenmiş; toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel alanlarda yaşamı etkisi altına alabilmiştir. Özellikle eğitim yapılanması ile başlayan, gizli/etnik/dinsel/ideolojik cemaat etkileri daha sonra ticaret, kültür, siyasi plâtformlarda son derece güçlü platformlar yaratarak kendisini geliştirmiş ve güç kazanmıştır. Günümüz Türkiye'sinde giderek gelişen fundamentalizm, PKK terör eylem/toplu katliam örnekleri ve en son olarak vahşi Hizbullah eylemlerinin açığa çıkarak toplumda yarattığı dehşet duyguları karşısında harekete geçen Sabetaylar, Türkiye'yi terk ederek kendi inanç felsefelerine uygun İsrail'e göç ederek, İsrail vatandaşı olabilmeyi arzulamaktadırlar. Özellikle Karakaş Grubu olarak tanımlanan Sabetaycılar, bu doğrultuda girişimlere yönelmişlerdir. Gelişmelerin hertürden provokasyona açık olduğu gözlenmektedir. Doğabilecek uluslararası boyuta açık sorunlar göz önüne alınarak, Sabetaycılar ile ilişkiler kurulup geliştirilmeli ve bir sivil toplum örgütü kurularak tümünün bu sivil toplum örgütünün çatısı altında birleşmeleri sağlanmalıdır. Oluşturulacak olan bu zemin Sabetaycıların kontrol altına alınmaları, çok daha yakından çözümlenerek analiz edilmelerine olanağı elde edileceği gibi, kontrol altında tutulduklarından ulusal çıkarlar doğrultusunda yönlendirilmeleri de gerçekleşmiş olacaktır. * 1 \
If you have any questions with regards to the place and how to use
bu bağlantıya göz atın, you can get hold of us at our web-page.