What Caused The Current Wave Of Palestinian Terrorism?

Bình luận · 42 Lượt xem

Engin KORKMAZ'm Cahit isimli şahısla yaptığı görüşmeyi Erkut ERSOY'a ilettiği, Erkut ERSOY'dan bu görüşmenin video kayıtlarını incelemesini istediği, psikolojik bir vakıa söz konusu.

Engin KORKMAZ'm Cahit isimli şahısla yaptığı görüşmeyi Erkut ERSOY'a ilettiği, Erkut ERSOY'dan bu görüşmenin video kayıtlarını incelemesini istediği, psikolojik bir vakıa söz konusu olup olmadığını gözden geçirmesini istediği, Erkut ERSOY'un da video görüntüsünün kendisine ulaşmasının sonra gerekli incelemeyi yapacağını belirttiği, devamında zihin kontrolü ile ilgili olarak Erkut ERSOY'un "Dolayısıyla bunu milli istihbarat teşkilatı yapıyorsa müsteşarı yargılamaya kadar götürecek bir imkânımız da elimizde mevcut o yüzden burada bizim üstümüze düşen gerçekten zihin kontrolüne uğrayan kişilerle psikiyatrik vakaları ayırt etme. Türkiye de Emniyetin bu konuda çok fazla bir bilgisi yok ama emniyetin içinden küçük bir gurup ve milli istihbarattan resmi birkaç kişi yani bir gurup diyelim buna onlarla resmi bağı olmayan ama milli istihbarata bilgi aktaran bir gurubun bu işin başında olduğunu biliyoruz. Hatta elimizde bunlarm bazılarının fotoğraflarıda var ciddi miktarda" dediği, görüşmenin devamında Erkut ERSOY'un "Şimdi biz bu soruşturmayı gizli tutmak zorundayız. Resmi makamlardan gizli yürütüyoruz neden gizli yürütüyoruz ee güvenlik ve istihbarat servisiyle minimum ilişkide kalmak zorundayız ki onlar bizim arkadaşlarımızı deşifre etmesinler. Biz bunları tam kadro olarak yani bizim istediğimiz üç beş kişi değil tam kadro olarak cihazlarıyla beraber bunları basının önüne koyarak hani böyle televizyonlarda polis yakaladığı operasyondan sonra şey yapar basınla deklere eder cihazları. Bizde öyle televizyonda deklere edeceğiz bu cihazı bunlarla." dediği

Tahminen saat 22. If you have any concerns with regards to wherever and how to use Diyarbakır Escort, you can get in touch with us at the web-site. 30 civarları tekrar gittiğini, etrafın sakin olduğunu, insanların olmadığını gördüğünü, cebinden çıkardığı el bombasını Cumhuriyet Gazetesinin bahçesine pimini çekmeden attığını, ancak pimi heyecandan veya başka bir nedenle değil, sadece kendi istemediği için çekmediğini, bombanın bahçeye düştüğünü, oradan Şişli Adliyesine doğru koştuğunu, caddeye çıkınca ticari taksiye bindiğini ve bara gittiğini, sonra bara Erhan'ın geldiğini, o gece Osman'la hiç görüşmediklerini, Osman'ın bara da gelmediğini, o gün Erhan'la birlikte barda kaldıklarını, sabah evine döndüğünü, saat 9 sıralarında Osman'ın aradığını ve Sultanbeyli'ye çağırdığım, Sultanbeyli'de bir cafede buluştuklarını, yarım saat sonra Erhan'ın da yanlarına geldiğini, Osman'ın kendisine bombanın patlamadığını söylediğini, kendisinin de bombayı pimini çekmeden attığını söylediğini, bunun üzerine Osman'ın serzenişte bulunduğunu ve keşke patlatsaydın dediğini, sonradan da iyi ki patlatmadın, mesajı almışlardır dediğini, Osman'ın bu konuşmalarını Erhan'ın da duyduğunu, Sonra kafeden çıktıklarını ve Sultanbeyli'de dolaştıklarını, paranın birkaç gün sonra geleceğini söylediğini, bir süre sonra kendilerini evlerine bıraktığını ve gittiğini, Bu tarihten üç gün sonra Bostancı'da Hovarda bardayken Erhan'ın telefon açtığını, Osman'ın yanma geleceğini beraber Şamandıra Ferhat Paşa Mahallesine geçeceklerini, oradan İsmail isminde bir arkadaşı da alarak Etiler'deki Coco Bar'a kendisinin yanma geleceklerini söylediğini, akşam saat 20 sıralarında Erhan'ın yanında olduklarını, Erhan'ın Osman'la İsmail'i tanıştırdığını, Osman'ın attıkları bombanın mutlaka patlaması gerektiğini, bu nedenle yeniden bomba atılacağını söylediğini, Osman'ın İsmail ile ayrı bir masada baş başa görüşme yaptığını, bu görüşmeden sonra Osman'ın İsmail'in bombayı atacağını söylediğini, sonra Osman'ın Sultanbeyli'deki evinin önüne gittiklerini, Osman'ın eve gidip geldiğini ve bombayı getirdiğini, arabayla yakında bulunan bir petrole gittiklerini, orada arabayı park ettiklerini, araçtan inip etrafta dolaşırken Osman'la İsmail'in aracın içersinde 30-40 dakika kadar konuştuklarını, sonra hep beraber saat 22.30 sıralarında Coco Star Bara döndüklerini,

2005 yılı muhtemelen aralık aylarında dayısı Mehmet DEMİRTAŞ'ın yanına geldiğini, kendisine "Sana bir manav açalım" dediğini, kendisinin de kabul ettiğini, manav işinde bütün para ihtiyacını dayısının karşıladığını, kendisinin sadece işletip maaş alacağını, babasının bu durumu kabul etmediğini, ancak kendisinin dayısıyla beraber Ümraniye Mithat Paşa Caddesi Güngör Sokak NO 2/1 sayılı adresteki manavda çalışmaya başladığını, 17-21 Ocak 2006 tarihi itibari ile manavın tam olarak açıldığını, kendisinin de çalıştırmaya başladığını, Bu dönemde manavın arkasında bulunan evde dayısı Mehmet DEMİRTAŞ'ın oturduğunu, manav açıldıktan sonra dayısı Mehmet DEMİRTAŞ'ın bu evden şuanda ikamet ettiği eve taşındığını, manav açıldıktan sonra Oktay YILDIRIM'ın dayısı Mehmet'in yanma hayırlı olsun ziyareti yaptığını, askere gidip geldikten sonra Oktay YILDIRIM' ı ilk defa burada gördüğünü, ilerleyen zamanlarda sık sık çalıştığı manava Oktay YILDIRIM'ın, dayısı Mehmet'in yanma ziyarete geldiğini, bu ziyaretlerden önce Oktay YILDIRIM'ın telefonla dayısı Mehmet DEMİRTAŞ' ı aradığını, dayısınında kendisini arayarak "Oktay Komutanın geliyor çayı demle" dediğini, genelde ilk olarak Oktay YILDIRIM'ın manava geldiğini, akabinde dayısı Mehmet DEMİRTAŞ'ın manava geldiğini, sık sık telefonla görüştüklerini, ayrıca manav açıldıktan 1-2 ay kadar sonra adını burada öğrendiği Mahmut ÖZTÜRK'ün sarı renkli Opel Corsa marka araba ile dayısını ziyarete geldiğini, manavdan alışveriş yaptığını, bu şahsı ilk defa manavda gördüğünü, ancak dayısının önceden tanındığını birbirlerine samimi davrandıklarından anladığını,
Bình luận